62 / 2016Vodafone olarak Türkiye’de Dijital Dönüşüm ile ilgili çok önemli çalışmalar yürütüyorsunuz. Hatta bu konuyu ilk olarak ele alan şirketlerden birisiniz ve liderlik yapmaktasınız? Bu yolculuğa nasıl başladınız? Nasıl devam edecek? Okuyucularımızı bilgilendirebilir misiniz? Vodafone olarak, geleceği dijitalleşmede görüyoruz. Dijitalleşmenin, yenilikçi ve dönüştürücü gücüyle, geleceğin dünyasında belirleyici olacağına inanıyoruz. Dünya genelinde birey ve kurumların mobil ve sabit iletişim teknolojilerinin gücüyle dijitalleşmesini hedefliyoruz. Grubumuz, bugün, dünya çapında 462 milyon bireyin ve 20 milyon işletmenin dijitalleşmesi için önemli yatırımlar yapıyor. Türkiye’de de Dijital Dönüşüm’ün lideri olma vizyonuyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Hem bireyleri hem de kurumları dijital dünyanın oyuncusu haline getirme hedefiyle, Kasım 2013’te “Dijital Dönüşüm Hareketi” adlı stratejik yatırım programımızı başlattık. Vizyonumuzu “Türkiye’nin Dijital Dönüşümü’nde liderlik etmek”, misyonumuzu “daha iyi bir gelecek için iletişim teknolojileri ile Türkiye’de herkese ilham vermek” ve ana stratejimizi “dijital bağlantılı yaşamı birey ve kurumlar için kolay ve erişilebilir kılmak” olarak tanımladık. Bu stratejik hedefi gerçekleştirmek için de “Dijital bağlantılı Türkiye için Teknoloji Yatırımları”, “Mükemmel müşteri deneyimi için Hizmet Yatırımları” ve “Toplumsal gelişim için Sosyal Yatırımlar” başlıkları altında pek çok büyük yatırımı programımıza aldık. Beş yıllık bir dönemi kapsayan Dijital Dönüşüm Hareketi’nin ilk 2 yılında 5 milyar TL’lik yatırım yaptık. Diğer yandan Türkiye’deki 10. yılımızı 4.5G gibi büyük ve anlamlı bir yatırımla taçlandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. 4.5G için frekans bedeli olan KDV dahil 918 milyon Avro’yu peşin ödedik. Stratejik yatırım programı olarak yürüttüğümüz Dijital Dönüşüm Hareketi ile 2015-16 mali yılında 4.5G lisans bedeli dahil toplam 4,2 milyar TL’lik yatırım gerçekleştirdik. Bununla birlikte Türkiye için toplam yatırımlarımızı 18 milyar TL’nin üstüne çıkarmış bulunuyoruz. Bu süreçte, bir yandan bireylerin ve kurumların dijitalleşmesine katkıda bulunurken, bir yandan da Dijital Dönüşüm hedefimizin bir “sektör ve ülke vizyonu” haline gelmesini sağladık. Dijital Dönüşüm Hareketi’nin başlangıcından bu yana 10 milyon abonemizi dijital dünya ile buluşturduk. Diğer yandan, kurumlarla da dijitalleşme diyaloğunu başlattık ve Türkiye’nin dijitalleşme endeksini %48’den %53’e çıkardık. Ancak hedefimiz daha büyük. Türkiye’nin dijitalleşme endeksini %75’e çıkaracağız.Son günlerde ülkemizde çok konuşulan özellikle de sanayi şirketlerimizin ana gündem maddesi olan bir konu var; 4.Sanayi Devrimi ve Akıllı Üretim. Bu alanda yürüttüğünüz çalışmalarla ilgili bilgi almak isteriz... Sizce Dijital Dönüşüm ülkemizde öncelikle hangi sektörleri ve kurumları etkileyecek? 4.5G, özellikle makinelerarası iletişim (M2M) alanında önemli büyüme sağlayacak. Küçücük bir SIM kart sayesinde birbiriyle konuşan makineler, sadece iş süreçlerini iletişime geçirmekle kalmayacak, aynı zamanda daha büyük bir bağlantı ekonomisine de hayat verecek. Çok yakında buzdolaplarının, otomobillerin hatta ofisinizdeki kahve makinesinin bile birbiriyle iletişim halinde olacağı bir geleceği yaşayacağız. 4.5G destekli M2M sayesinde, iş süreçlerinin hızlanması, akıllı kentlerde yaşama geçiş, eğitimden sağlığa, tarımdan belediyeciliğe birçok alanda verimlilik artışı mümkün olacak. İş dünyası 4.5G ile beraber bulut tabanlı uygulamalara yönelerek önemli zaman ve maliyet avantajı sağlayacak. 4.5G, yüksek performanslı bulut platformlarına erişim, ses ve görüntü akışı gibi hizmetlerde kullanıcı deneyimini önemli ölçüde artıracak. Bulut bilişim ile iş uygulamaları artık bir donanıma ya da bir lokasyona bağlı olmadan gerçekleşecek. Bulut çözümleri sayesinde tüm çalışanlar cihazdan ve lokasyondan bağımsız çalışma imkânına erişecek; esnek çalışma imkânlarıyla verimlilik artışı sağlanacak.Dijitalleşmenin temel aracı, bugün olduğu gibi gelecekte de genişbant teknolojileri olacak. Bir sonraki adım ise “nesnelerin interneti” olacak. Nesnelerin interneti ile beraber, doktorların hastalarını anında uzaktan tedavi edebileceği, eğitimin herkes için eşit olacağı, herkesin bir dokunuşla istediği bilgiye ulaşacağı, yaşamın her zaman her yerde çok hızlı ve kesintisiz akacağı bir geleceği yaşayacağız. Örneğin, özel navigasyon sistemine sahip bir mobil uygulamayla, görme engelli bir insan, cep telefonunu kullanarak dünyanın her tarafına seyahat edebilecek ve bir anlamda körlük ortadan kalkacak. Ya da, Google’ın şu anda ABD’de test sürüşleri yapılan, sadece bir tuşa basılarak hareket ettirilen ve üzerindeki sensörler ve 3D harita üreten lazer için güçlü bir dijital altyapıya ihtiyaç duyan sürücüsüz aracını belki de çok yakın bir gelecekte Türkiye’de de göreceğiz ve İstanbul trafiğinde araba kullanmak zorunda kalmayacağız. • M2M - Uzaktan İzleme / Güvenlik Sistemleri: 4.5G teknolojisi ile 150 Mb/s’e ulaşan veri iletim hızları sayesinde güvenlik kameralarından Full HD kalitesinde görüntü anlık olarak kesintisiz alınabilecek. • M2M – Bağlantılı Araç Servisleri: Araçlara monte edilmiş 4.5G M2M sistemleri sayesinde aynı anda 5 HD TV kanalına kadar gösterim, Full HD video transferi ve kompleks navigasyon servislerinin aynı anda kullanımı mümkün olacak. • M2M - Telesağlık Servisleri: Yaşlı ve desteğe ihtiyaç duyan kişilerin 4.5G destekli cihazlar üzerinden hastalık teşhislerinin yapılması kolaylaşacak. • M2M - Kişisel Drone Servisi: Mobil ve yüksek kalitede görüntü sağlayabilen drone’lar, 4.5G teknolojisi ile kaydettikleri Full HD görüntüleri anlık olarak kullanıcıya aktarabilecek. Dijitalleşme ile birlikte şirketler operasyon odaklı yapıdan çıkıp müşteri odaklı bir yapıya dönmeye çalışıyorlar. Bunu bazı şirketler başarırken bazıları ise yetersiz kalabiliyor. Müşteri odaklı bir şirkete dönüşebilmeleri için kurumlarımıza neler tavsiye edersiniz? Tüketicileriyle gerçek anlamda diyalog kurmaya, mobil teknolojilerle hayatlarında değer yaratacak iletişim faaliyetleri yürütmeye önem veren bir marka olarak, müşterilerle bağ kurmayı, müşterilerin her noktada hayatlarını kolaylaştırmayı, ihtiyaç ve içgörülerini anlamayı sağlayacak tüm yöntemlerin müşteriyi harekete geçirmede etkili olduğuna inanıyoruz.Dijital Dönüşüm, bireylerin ve kurumların gerek birbirleriyle
<
Page 7 |
Page 9 >